Maddi Olmayan Duran Varlıklar ve Marka
Dr. Hasan Yalçın, E. Hesap Uzmanı, YMM
Bu yazı yazarın izni ile yazarın Marka Değerlemesi adlı eserinden aynen alınmıştır.
Muhasebe perspektifi markayı
maddi olmayan bir varlık olarak dikkate alır. Bu belirleme öncelikle maddi
olmayan varlıklar kavramının tanımlanması gereğini ortaya çıkarır. Bu amaca
yönelik finansal tabloların sunumuna ilişkin düzenlemeleri yapan yasal otorite
veya kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlarda ve doktrinde maddi olmayan
duran varlıklara yönelik tanımlamalar yapılmıştır.
Muhasebe Sistemi Uygulama
Tebliği’nde maddi olmayan duran varlıklar, herhangi bir fiziksel varlığı
bulunmayan ve işletmenin belli bir şekilde yararlandığı veya yararlanmayı
beklediği aktifleştirilen giderler ile belli koşullar altında hukuken himaye
gören haklar ve şerefiyeler olarak tanımlanmıştır.[1]
Yine Uluslararası Muhasebe Standartları (UMS) çerçevesinde varlık geçmiş
olayların bir sonucu olarak işletme tarafından kontrol edilen ve gelecekteki
ekonomik faydaların işletmeye gelmesinin beklendiği bir kaynak olarak
tanımlanırken; maddi olmayan duran varlık ise fiziksel özü olmayan
tanımlanabilir parasal olmayan bir varlık olarak tanımlanmıştır. Buna göre bir
varlığın tanımlanabilir olduğunun kabulü için sözleşmeden doğması veya diğer
yasal haklardan kaynaklanması veya ayrılabilir olması gerekir.[2]
Yine bu muhasebe standartları kapsamında bir maddi olmayan duran varlık sadece
ve sadece, varlıkla ilişkilendirilen beklenilen gelecekteki ekonomik yararların
işletme için gerçekleşmesinin muhtemel olması ve varlığın maliyetinin güvenilir
bir şekilde ölçülebilmesi durumunda, muhasebeleştirilir.[3]
Bu çerçevede en önemli sorun
işletme bünyesinde oluşturulan markaların muhasebeleştirilememesi noktasında
ortaya çıkar. Uluslararası Muhasebe Standartları satın alma veya birleşme yolu
ile elde edilen markaların muhasebleştirilmesine izin verirken işletme
bünyesinde oluşturulan markaların muhasebeleştirilmesine izin vermemektedir. [4]
Standartlara göre işletme içi yaratılan, ticari başlıklar, yayın hakları,
müşteri listeleri ve benzer nitelikteki kalemlerle ilgili harcamalar, işin bir
bütün olarak geliştirilmesine ilişkin maliyetlerden ayırt edilemez. Bu nedenle,
anılan kalemler maddi olmayan duran varlık olarak muhasebeleştirilemez.[5]
Burgman, ve diğ. göre, muhasebe alanındaki maddi olmayan duran varlıklara
ilişkin tartışma, temelde vergi ve muhasebe amaçları için yapılan maddi olmayan
varlık tanımlamalarına dayanmaktadır. Bu yazarlar, maddi ve maddi olmayan
varlıkların muhasebe sınıflandırmasının, bunların tanınmasına yönelik bir
çelişki oluşturduğunu öne sürmektedir; Dahili olarak üretilen markalar
bilançoda maddi olmayan varlıklar olarak kabul edilmezken, ekonomik açıdan
maddi olmayan varlıkları oluştururlar.[6]
Konu bütünlüğünün bozulmaması açısından bu konuya ve standarda ilişkin
eleştirilere daha sonra ayrı bir başlık altında yer verilecektir.
Uluslararası Değerleme
Standartları Konseyi’de maddi olmayan varlıklara yönelik yukarıdaki
tanımlamalara benzer bir tanımlama yapmıştır. Buna göre maddi olmayan varlık,
fiziksel olmayan ve sahibine haklar ile ekonomik faydalar sağlayan; bu anlamda
kendini ekonomik özellikleri ile gösteren parasal olmayan varlıktır.[7]
Yine aynı kurum tarafından yayınlanan belgede, birçok maddi olmayan varlık türü
bulunmakla birlikte, bunların genellikle; pazarlamayla
ilgili olanlar, müşterilerle ilgili
olanlar, sanatsal amaçlarla ilgili
olanlar, sözleşmelerle ilgili
olanlar ve teknolojiyle ilgili
olanlar şeklinde yapılan kategorilerin biri veya birkaçı altında
inceleneceği belirtilmiştir.[8]
Pazarlamayla
ilgili maddi olmayan varlıklar
öncelikle ürünlerin veya hizmetlerin pazarlama veya tanıtımında kullanılırlar.
Bazı örnekleri arasında ticari markalar, ticari isimler, ürüne özgü ticari
tasarım ve internet alan adları yer alır. Müşterilerle
ilgili maddi olmayan varlıklar, müşteri listelerini, birikmiş/devam eden
müşteri siparişleri (“backlog”), müşteri sözleşmelerini ve sözleşmeye dayanan
ve dayanmayan müşteri ilişkilerini içerir. Sanatsal
amaçlarla ilgili maddi olmayan varlıklar, sahne oyunları, kitaplar,
filmler, müzik gibi sanatsal çalışmalardan ve sözleşmeye dayanmayan telif hakkı
korumasından elde edilen faydalardan kaynaklanır. Sözleşmelerle ilgili maddi olmayan varlıklar sözleşmelerden kaynaklanan
hakların değerini temsil eder. Bunlara örnek olarak, lisans veya isim hakkı
sözleşmeleri, hizmet veya tedarik sözleşmeleri, kira sözleşmeleri, izinler,
yayın hakları, hizmet sağlayıcı ile yapılan sözleşmeler, istihdam sözleşmeleri,
rekabet etmeme sözleşmeleri ve doğal kaynak hakları verilebilir. Teknolojiyle ilgili maddi olmayan varlıklar
patentli veya patentsiz bir teknolojinin, veri tabanlarının, formüllerin,
tasarımların, yazılımın, işlem süreçlerinin veya reçetelerin kullanımına
ilişkin sözleşmeye dayanan veya dayanmayan haklardan kaynaklanır. Ancak bu
kategoriler kurumsal itibar, insan kaynakları ve çalışan motivasyonu gibi bazı
varlıkları atlar. Bu varlıklar tanınabilir maddi olmayan varlıklar oluşturmaz,
çünkü bunlar tanımlanabilir değildir, satın alınamaz veya satılamaz veya
şirketin kendisi tarafından kontrol edilmez. Şirketin itibarı eylemlerinin bir
sonucudur. [9]
[1] 26 numaralı
Maddi Olmayan Varlıklar Hesabının açıklaması (1 Seri No'lu Muhasebe Sistemi
Uygulama Genel Tebliği, 26/12/1992 Tarih ve 21447 sayılı Mükerrer Resmi
Gazetede yayınlanmıştır. )
[2] Uluslararası
Muhasebe Standartları/ Türkiye Muhasebe Standartları 38, Paragraf 8-11
[3] Uluslararası
Muhasebe Standartları/ Türkiye Muhasebe Standartları 38, Paragraf 21.
[4] Uluslararası
Muhasebe Standartları/ Türkiye Muhasebe Standartları 38, Paragraf 33-63-64
[5] Uluslararası
Muhasebe Standartları/ Türkiye Muhasebe Standartları 38, Paragraf 63-64
[6] Burgman , R. ,
Roos , G. , Ballow , J.and Thomas , J.( 2005 ) No Longer ‘ Out of Sight, Out of
Mind ’ : Intellectual Capital Approach in AssetEconomics LLP &Accenture Inc
. Working Paper.
[7] Uluslararası
Değerleme Standartları 2017 Belgesi ,’’210 Maddi Olmayan Varlıklar Bölümü, 20.1
[8] Uluslararası Değerleme
Standartları 2017 Belgesi ,’’210 Maddi Olmayan Varlıklar Bölümü, 20.3
[9] Salinas (2009)
s.3