Yönetim Kurulu Üyelerine ve Şirket Ortaklarına Ödenen Ücretler
Dr. Hasan Yalçın, E. Hesap Uzmanı, YMM
Anonim şirketlerde yetkili organınca alınan karar uyarınca yönetim kurulu üyelerine ödenen ücret genel gider olarak dikkate alınıp kurum kazancından düşülebilecektir. Türk Ticaret Kanunu'nun 394’ncü maddesinde Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir " hükmüne yer verilmiştir. Dikkat edileceği üzere Anonim Şirketlerde yönetim kurulu üyelerine ücret ödenip ödenmeyeceği, ödenecekse ücretin miktarı ve ödeme şekilleri esas mukavele ile, esas mukavelede hüküm bulunmayan durumlarda genel kurul kararı ile belirlenir. Dolayısıyla ücret ödemesinin kararlaştırıldığı durumlarda yönetim kurulu üyesinin bu ücreti alacağı doğaldır ve yasaldır. Ayrıca genel kurulunca yönetim kurulu üyelerine toplantı başına huzur hakkı ödemek yerine aylık bir tutarın ücret olarak verilmesi de kararlaştırılabilir. Hatta huzur hakkı ile birlikte ücret ödemesinin yapılması da kararlaştırılabilir. Yönetim kurulu üyelerine yapılacak ücret ödemelerinin emsaline nazaran yüksek olmaması gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan ücret ödemeleri vasıtasıyla örtülü kazanç dağıtımının yapıldığı kabul edilir ve emsali ücretle ödenen ücret arasındaki fark kurumlar vergisi matrah farkı olarak dikkate alınır.
Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri gibi limited şirket müdürlerine de müdür sıfatıyla katıldıkları toplantı başına huzur hakkı veya muayyen bir aylık ücretin muvazaa ve örtülü kazanç teşkil etmemek şartı ile ödenmesi mümkündür.[1] Bunun yanı sıra şirket ortaklarının şirkette görev almaları ve bu hizmetleri karşılığı olmak kaydıyla emsaline uygun olarak ödenen ücretler de kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir. Nitekim Maliye Bakanlığı tarafından verilen bir çok özelgede bu görüş teyit edilmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta anılan kişilerin şirketle ilgili kişi kavramına girmesi nedeniyle ödenen ücretlerin emsallerine göre farklılık arz etmemesi gerektiğidir. Emsaline göre yüksek ödenen ücretler örtülü kazanç dağıtımı kabul edilecek ve bu ödemeler kanunen kabul edilmeyen gider niteliğine sahip olacaktır.
Konuya İlişkin Danıştay Kararları Ve Maliye Bakanlığı Özelgeleri
1."Şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerine huzur hakkı olarak ödenen ve ücret olarak vergilendirilen ödemeler kurumlar vergisi matrahından gider olarak düşülebilir." (Dnş. 3. Daire, 26.09.1990 Tarih, E. No:1988/1544, K. No:1990/2716)
2."Yetkili organınca alınan karar uyarınca yönetim kurulu üyesine ödenen ücreÂtin 193 sayılı Kanunu'nun 40/1. maddesi hükmüne göre gider kaydedilebilir."(Danıştay 3.Daire 17.02.1988 Tarih ,E. No: 1987/336, K.No:1988/480)
3.''Şirket ortaklarına, hizmet akdi ile çalışmaları veya yönetim kurulu üyeliği nedeniyle yapılan ödemelerin ücret sayılarak vergilendirilmesi gerekir. Bu şekilde vergilendirilen ücretlerin safi kazancın elde edilmesi ve devamı için yapılan bir gider olarak kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür. Ancak limited şirket tüzel kişiliği altında gösterilen birbirinden değişik 3 ayrı faaliyet konusunun fiiliyatta bir adi ortaklık veya ayrı ayrı birer ferdi işletme şeklinde yürütülmesi halinde, gerek adi ortaklığın gerekse her bir ferdi işletmenin kazancının Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre tespit edilmesi gerekeceği (yani ücret ödemelerinin ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmayacağı) hususu ise tabiidir." (İstanbul Defterdarlığı Özelgesi, 07.11.1994 Tarih ve B.07.4.DEF.0.34.11.KVK-13-2198-16945)
4.‘’Şirket müdürü olarak ödenen ücretin, Kurumlar Vergisi Kanununun 17'nci maddesinin 4'üncü fıkrasında belirtilen örtülü kazanç dağıtımı şeklinde olmaması şartıyla, kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.’’ (Antalya Defterdarlığı’nın 24.11.2004 Tarih ve B07.4.DEF.0.07.11/KVK.04. 86 sayılı Özelgesi)
5. Åžirket ortağı ve ÅŸirket genel müdürü olan kiÅŸilerin ayrıca ücretli olarak çalışmasından dolayı vergi ‘’şirket ortağı hem de ÅŸirket genel müdürlüğünü yürüttüğü ve ÅŸirket ortağınızın aynı zamanda BaÄŸ-Kur emeklisi olduÄŸunu belirtilerek, genel müdürlük görevini yürüten ÅŸirket ortağınıza aylık ücret ödenip ödenmeyeceÄŸi ile ücret üzerinden vergi kesintisi ve sosyal güvenlik kesintisi yapılıp yapılamayacağı hususlarında bilgi talep edildiÄŸi anlaşılmakta olup konu hakkında BaÅŸkanlığımız görüşleri aÅŸağıda açıklanmıştır…..iÅŸletmenizde hizmeti karşılığı ÅŸirket genel müdürünüze yapılacak ödemelerin ücret olarak kabul edilmesi gerekmekte olup ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının (1) numaralı bendine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Ayrıca ÅŸirket ortağınızın BaÄŸ-Kur'dan emekli olması, vergi kanunları açısından ücretli olarak çalışmasına engel teÅŸkil etmeyecek olup ÅŸirket ortağına yapacağınız ücret ödemelerinin emsaline nazaran yüksek olması durumunda Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13'üncü maddesi hükmünün dikkate alınması gerekecektir. Öte yandan, ÅŸirket bünyenizde genel müdür olarak görev yapan ÅŸirket ortağının sigortalı olarak çalıştırılıp çalıştırılamayacağı ve sigorta kesintisine iliÅŸkin tereddüt edilen hususlar için Sosyal Güvenlik Kurumuna baÅŸvurulması gerekmektedir. (Ä°stanbul Vergi Dairesi BaÅŸkanlığı’nın 28.03.2011 Tarih ve B.07.1.GÄ°B.4.34.16.01-GVK 61-208 sayılı Özelgesi)
6.Åžirket ortaklarına ödenen ücretlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilip indirilemeyeceÄŸi. …. kurumların kendi ortakları iliÅŸkili kiÅŸiler arasında sayıldığından, ÅŸirket ortaklarına hizmetleri karşılığı olmak kaydıyla emsaline uygun olarak ödeyeceÄŸiniz ücretin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Ancak, ÅŸirketiniz tarafından ortaklarınıza emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak ücret ödenmesi halinde Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtılması hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ve emsaline göre fazla ödenen tutarın kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılmayacağı tabiidir. Öte yandan, söz konusu ücret ödemeleriyle ilgili olarak muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda, gerekli cezai iÅŸlemlerin uygulanacağı tabiidir. (Ä°zmir Vergi Dairesi BaÅŸkanlığı’nın 23.02.2012 Tarih ve B.07.1.GÄ°B.4.35.16.01-176300-242 sayılı Özelgesi)
[1] (Danıştay 3. Daire, 17.02.1988 Tarih, E:1987/336, K. No:1988/480)