Dr. Hasan Yalçın E. Hesap Uzmanı, YMM
Yönetim biliminin ana konularından birisi olan denetim
kavramı, bir örgütün amaçlarına ulaşıp ulaşamadığının
belirlenmesine yönelik faaliyetlerin tamamı şeklinde tanımlanmaktadır.[1] Bu faaliyetler, öncelikle
denetime konu olan kanıt ve bilgilerin sağlanması, bunların işlenmesi ve
değerlendirilmesi, değerlendirmenin neticesine göre bir denetim görüşünün
oluşturulması ve elde edilen görüşün de denetim raporu aracılığıyla ilgili
yerlere iletilmesi aşamalarından oluşmaktadır.[2]
Denetim kavramını ekonomiyle sınırlandırmaya çalışırsak, onu ekonomik faaliyetler ve
olaylar üzerine beyan edilenlerin tarafsızca delillendirilmesinin sağlanması ve
belirlenmiş standart ölçütler bağlamında değerlendirerek, ortaya çıkan
sonuçları ilgili makamlara ileten sistematik bir süreç olarak tanımlamak
mümkündür.[3] Denetimin asli
hedefi eldeki bilgilere yeni bilgiler katmak değil, mevcut
bilgilerin güvenilirliklerini sağlamaktır.[4]
Denetimin ekonomi kavramıyla sınırlandırılmasının ardından, onu daha da
daraltarak vergi
denetimine indirgersek, ortaya çıkan yeni tanım, vergi
mükelleflerinin beyanlarının doğruluğunun incelenmesi, merkez ve taşra
örgütlerinin iç denetime tabi tutulması ve gerekli durumlarda da vergi yönetimi
personelinin soruşturmalarının yapılması şeklinde olmaktadır.[5]
Vergi denetimi ile sağlanmak istenilen vergi kaçakçılığını önlemek için bir idari tedbir alınması değil, mükellef ile işbirliği fikrine dayanan önleyici ve yapıcı bir güvenlik sisteminin oluşturulmasıdır.[6]
Vergi sistemleri genel yapıları gereği mükellefin beyan esasına dayanan bir sistemdir ve mükellefin beyanı aksi ispatlanana değin doğru olarak kabul edilmektedir. Ancak beyanın doğru olduğuna dair söz konusu bu kanı mutlak değildir ve mükellefler her zaman vergi denetimine tabi tutulabilmektedir.[7] Yani vergi denetimi mükelleflerin yürürlükte olan mali mevzuata uyup uymadıklarını örnekleme yoluyla denetleyerek, ya da mükelleflerin her an denetlenebileceklerini hissettirerek caydırıcılık yaratmayı amaçlamaktadır.[8]
Özetle vergi
denetiminin amacı vergi yasalarının çizdiği çerçeveye mükelleflerin ve
idarenin tamamıyla uyması, tüm potansiyel vergi kaynaklarının vergi adaleti
gözetilerek vergilendirilmesi ve uygulama bağlamında yaşanan sorunların
çözümüne ilişkin pozitif katkı olarak vergi sisteminde değişiklik yapılmasına
dair öneri getirebilmektir.[9] Vergi denetimi aracılığıyla
bütçeye ek gelir sağlanması gibi mali bir hedef, sağlanan gelir sayesinde
devletin borçlanmasını ya da karşılıksız para basmasını engellemek gibi
piyasayı rahatlatacak ekonomik bir hedef, herkesin ödeme gücüne göre vergi
alınmasını sağlayarak gelir dağılımı adaletini sağlamak gibi sosyal bir hedef
ve de vergi kanunlarının uygulanmasını sağlamak gibi hukuki bir hedef
gözetilmektedir.[10]
Vergi Denetimine Duyulan
İhtiyacın Nedenleri Vergi yönetiminin tahakkuk, tahsilat ve denetim olmak üzere üç temel işlevi vardır. Ancak tahakkuk ve tahsilat
işlevlerinin yerine getirilebilmesi için asıl belirleyici etken vergi
denetimidir. Zira vergi denetimi gerçekleşmediğinde mükellefler
üzerinde herhangi bir denetim baskısı, caydırıcılığı meydana gelmeyecek ve bu
durumda da tahakkuk ve tahsilat düzeyleri çok düşük kalacaktır.[11] Zira yukarıda da sözü
edildiği üzere günümüz vergi sistemleri büyük ölçüde beyan esasına
dayanmaktadır.
Beyana dayalı bir sistemde mükelleflerin bu sistemi suistimal etmemeleri ve beyanlarında doğru bilgiler vermelerinin sağlanması için etkin bir vergi denetimi kendisini zorunlu bir ihtiyaç olarak duyurmaktadır.[12] Bugün tüm ülkelerin başa çıkmak zorunda olduğu vergi kaçakları ve vergi kayıplarının en aza indirilebilmesi için vergi denetimlerinin etkinliğinin her geçen gün arttırılması ve yeni denetim tekniklerinin bulunarak, bunların uygulanmalarına yönelik araştırmalar yapılması gerekmektedir.[13]
Bu nedenle örgütsel yapının ağırlıklı olarak denetim esasına göre oluşturulması gerekmektedir.
Vergi Denetim Türleri Vergi denetiminin kesin ve net bir tanımlaması yapılmadığı için,
literatürde bu boşluğu dolduran çeşitli tanımlamalar bulunmaktadır. Bu tanımlamalardan en kapsamlı olanı ve
bizimde üzerinde durduğumuz tanımlamaya göre, Vergi Denetimi, “Vergi yasaları ile vergiye tabi tutulan mükellef ve işlemlerin tam
olarak kavranabilmesine ve Vergi İdaresi ile mükelleflerin, mevcut vergi
sisteminde yer alan ilke ve kurallarına uygun davranıp davranmadıklarını
belirlemesine yönelik olarak, Vergi İdaresi tarafından yapılan işlemlerin
tümüdür”.[14]
Bu tanımlama kapsamında vergi denetimi ve vergi
incelemesi kavramlarına baktığımız zaman, vergi denetiminin vergi
incelemesini de içine alan daha geniş bir kavram olduğunu açıkça görmekteyiz. O
halde vergi kanunlarında yer alan düzenlemeleri ve uygulamaları dikkate
alırsak, vergi denetimini dört ana başlık altında toplayabiliriz.
Yoklama Vergi hukuku
açısından vergi kanunlarının uygulanması için fiilen belirlenmesi gereken
durumların, vergi dairesinin yetkili elemanı tarafından araştırılmasına yoklama
adı verilmektedir.[15] Yoklama yetkisine sahip olan
kişiler her an bireysel ya da toplu yoklama yapabilmektedirler.[16] Yoklamanın görevi
mükellefiyetini tesis ettirmemiş kişilerin ve vergiye tabi olup da, kayıt dışı
olarak yapılan işlemlerin ortaya çıkarılmasıdır.[17]
Bu özelliğiyle yoklama hem vergi gelirlerini arttırarak bütçeye katkı yapmakta,
hem de vergi kaçıranları saptayıp onları yeniden vergilendirerek vergi
ödeyenler ile vergi ödemeyenler arasında oluşabilecek haksız ticari rekabet
olasılığını ortadan kaldırarak piyasayı daha adil kılmakta, hem de
mükelleflerin vergi dışı kalmasını önleyerek sosyal adaletin gerçekleşmesine
katkıda bulunmaktadır.[18]
Yaygın ve Yoğun Vergi Denetimi Yaygın ve yoğun vergi denetimi, vergi suçu oluşturan bir durum bağlamında suça ilişkin delil ve izler ortadan kalkmadan, anında yapılan denetimlerle vergiyi doğuran olayların maddi bünyesi ile kayıtlar arasındaki ilişkiyi belirleyebilmek ve vergi suçuna neden olan fiillerin zamanında önlenmesini sağlama esasına dayanmaktadır.[19] Bu denetim biçiminde vergi suçuna teşebbüs fiilini oluşturan eylem tespit edilirse ceza kesilir.[20] Böylelikle hem vergi kaybına yol açacak suçların zamanında önlenmesi hem de belge düzeninin yerleşip sağlıklı bir şekilde işlemesi ve yapılabilecek hataların mükellefleri eğiterek engellenmesi amaçlanmaktadır.[21]
Dolayısıyla yaygın
ve yoğun vergi denetimini bir anlamda vergi idaresinin mükellefe bir yardımı olarak
algılamak mümkündür zira bu denetim aracılığıyla mükelleflerin ileride daha
ağır cezalarla karşılaşma olasılıkları önemli ölçüde ortadan kaldırılmaktadır.[22] Yaygın ve yoğun vergi
denetiminin yoklama’dan en önemli farkı, yoklamanın daha çok mükellefiyetle
ilgili hususları tespit etmeye çalışmasına karşın, yaygın ve yoğun vergi
denetiminin genellikle vergi kanunlarına uyumu denetliyor olmasıdır.[23]
Yaygın ve yoğun vergi denetiminin diğer amaçları; ekonomik delil
sistemine işlerlik kazandırmak, vergi incelemelerini mükellefin defter ve
belgeleri ile sınırlı kalmaktan kurtarmak, mal, hizmet ve nakit hareketlerinin
tümü için belge düzenlenmesini ve düzenlenen belgelerin yasal defterlere
kaydını sağlamak, mükellefiyet ile ilgili olayları, kayıtları ve konuları
araştırmak olarak sıralanabilir.[24]
Yaygın ve yoğun vergi denetimleri yoklama müessesesinin kapsamında
gerçekleştirilmektedir. Vergi kaçakçılığının maddi boyutunu kavrayama
yöneliktir.
Teftiş İç denetim olarak da
isimlendirilen teftiş, geniş anlamıyla, hazırlanan plan ile uygulamayı
karşılaştırarak, uygulamada plandan uzaklaşılan noktaları saptamak ve bu
sapmaların nedenlerini araştırarak, meydana gelmiş aksaklık ve yanlışlıkları
düzeltmeye yönelik çalışmalar yapmak şeklinde tanımlanmaktadır.[25]
Teftiş, vergi denetimi bağlamında ise vergi idaresi çalışanlarının vergi sistemi kurallarına uygun şekilde hareket edip etmediklerini saptanmasını, uygulamada yapılan yanlışlıkların düzeltilmesini ve söz konusu yanlışlıkları yaratan nedenlerin ortadan kaldırılmasını amaçlar.[26]
Bu bağlamda merkez denetim birimi, gelir idaresi birimlerinin mevzuata uygun davranıp davranmadıklarını, yasaları vergi mükelleflerine eşit bir biçimde uygulayıp uygulamadıklarını, süratli, doğru, adaletli, düzenli, ekonomik ve etkin bir biçimde çalışıp çalışmadıklarını teftiş aracılığıyla denetlemektedir.[27] Gerektiğinde vergi idaresinin personeline dair soruşturma yapmak da teftişin konusudur.[28] Yasaların mükelleflere eşit şekilde uygulanması ve vergi idaresi personelinin doğru işleme sevk etmesi gibi özellikleri sayesinde teftiş, verginin gerçeklere uygun şekilde alınmasına katkıda bulunmakta ve bu sayede de vergi denetiminin önemli bir aracı olarak kendisini göstermektedir.[29] Zira vergi tahsilatı sırasında optimum seviyeyi tutturmak ve devlet tarafından açıklanan tarifelere göre saptanmış vergi listelerinin, vergilendirilebilir gelir ölçeğinde piyasayla uyumlu olabilmesi, personelin doğru işlem yapabilme ve denetleme kapasitesiyle sağlanabilmektedir.[30]
Vergi İncelemesi Vergi incelemesi, işlem üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra,
önceden yapılmış işlemler hakkında yapılır.[31]
Mükellefler tarafından ödenen vergilerin, defter, hesap, kayıt ve belgeler
ışığında muhasebe dışı envanter ve araştırmalardan elde edilen bulgularla
uyumluluğunu sınar.[32] Vergi mükellefi ile vergi
idaresinin karşılıklı hukuksal ilişkisinin en üst ve en hassas noktasını
oluşturur ve “mükellef
hukuku” ile “idarenin
hukuku”nun kesiştiği noktada yer alır.[33]
Mükelleflerin işlem ve hesaplarının muhasebe ilkeleri ve vergi
hukuku yönünden uzman kişiler aracılığıyla hata, noksan ve
hilelerin ortaya çıkarılarak, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun tespit
edilmesi işlemidir.[34] Bu anlamda vergi denetiminin
en etkin ve temel unsurudur.[35] Ayrıca vergi kaçırdığı
tespit edilen mükellefler hakkında suç duyurusunda bulunmak, ödenmesi gereken
verginin teminat altına alınmasını sağlamak amacıyla yasa ile ilgili olarak
ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz işlemlerinin uygulanması da vergi
incelemesinin önemli özelliklerindendir.[36]
Özetle vergi incelemesinin amaçları mükellefler tarafından bilmemekten, anlayamamaktan veya yanlış anlamaktan dolayı yapılan hatalar konusunda, bilgilendiren yönü ile mükellefleri eğitmeyi, gönüllü olarak daha doğru beyanda bulunmayı teşvik eden yönü ile vergi bilincini geliştirmeyi, bazı mükelleflerin vergi kaçırmalarını önleyen yönü ile de vergi adaletini güçlendirip, vergide eşitlik ilkesini pekiştirmektir.[37]
Vergi
İncelemesinin Fonksiyonları Vergi incelemelerinin esas
itibariyle iki temel fonksiyonu vardır. Bunlardan bir tanesi araştırıcı
(dedektif), diğeri ise önleyici (prevantif) fonksiyondur. Araştırıcı, diğer bir deyişle arayıcı ve bulucu fonksiyon, incelenen
mükelleflerin hesap ve kayıtlarında yapılan hata ve hilelerin araştırılması ve
ortaya çıkarılmasını hedef alırken, prevantif yani önleyici fonksiyon ise
hataların kaynaklarını yok etmek suretiyle hata yapılmasını önlemeye odaklanır.
Günümüzde vergi incelemelerinin önleyici fonksiyonu, araştırıcı fonksiyonunun önüne geçmiştir. Vergi mükellefleri, zaman aşımı süresi içinde incelemeye alınacaklarını ciddi anlamda hissettiklerinde daha az hata ve hile yapma eğiliminde olacaklardır. Elbette mükellefler nezdinde bu tarz bir hissiyatın olması ise ancak yapılacak etkin vergi incelemeleri ile mümkündür. Başka bir ifadeyle vergi incelemesinin önleyici fonksiyonu, daha önce yapılan vergi incelemelerine ve inceleme sonuçlarında uygulanan cezalara bağlı olacaktır.
Yapılan vergi incelemelerinin diğer bir fonksiyonu da eğitici
fonksiyondur. Yapılan incelemeler esnasında mükellefe vergi uygulamaları,
yaptıkları hata ve eksiklikleri hakkında bilgi verilmektedir. Bu yönü ile de vergi
incelemesi eğitici bir fonksiyon üstlenmiş
olmaktadır.
[1] Tekin, F. & Çelikkaya,
A. (2007) Vergi Denetimi, Seçkin, Ankara, s.21
[2] Güredin, E. (1994) Denetim,
Beta, İstanbul, s.5
[3] Erdoğan, M. (2002)
“Muhasebe, Denetim ve Bağımsız Denetimin Gerekliliği”, Doğuş Üniversitesi
Dergisi, Vol.5, s.56
[4] Özer, M. (1997) Denetim
I, Özkan Matbaacılık, Ankara, s.11
[5] Şeker, N. (1994) Hukuksal
Yapısıyla Vergi İncelemesi, Beta, İstanbul, s.7
[6] Gerçek, A. (2002) “Çağdaş
Eğilimler Çerçevesinde Türkiye’de Vergi İdaresi ve Vergi Denetiminin Yeniden
Yapılandırılması”, Çağdaş Bir Vergi Ortamı Oluşturmak İçin; Türkiye’De Vergi
İdaresi ve Vergi Denetimi Nasıl Yapılandırılmalıdır?, Maliye Hesap
Uzmanları Vakfı Yayınları, Ankara, s.38
[7] Özer, M. (1997), s.26
[8] Başak, H.M.K. (2006) Vergi
İncelemesi ve Neticesinde Yapılan Tarhiyatların Verimliliği, Uludağ
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı Mali Hukuk Bilim
Dalı Yüksek Lisans Tezi, Bursa, s.2
[9] Komisyon (2011) Denetim
İlke ve Esasları, Cilt I, Maliye Hesap Uzmanları Derneği, İstanbul, s.63
[10] Tekin, F. & Çelikkaya,
A. (2007), s.43-45; Arpacı, A. Ö. (2005) “Vergi Denetiminde Standart”, E-Yaklaşım,
Vol.27
[11] Binbirkaya, İ. (2006) Türkiye’de
Vergi Denetimi ve Kayıt Dışı Ekonomi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Muhasebe Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi,
İstanbul, s.25
[12] Yalçın,
H. (1997) “Vergi Denetiminde Mali Analiz Tekniklerinin Kullanılması”, Vergi
Dünyası, Vol.190, s.81
[13] Yalçın, H. (2000) “Olasılık
Tahminleri Üzerinde İleri Sürülen Benford Kanunu’nun Vergi Denetimlerinde
Kullanımının İrdelenmesi”, T.C. Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu
Bilim Raporu, Rapor Sayısı 978/177-2, s.1
[16] Duman, Ö. (2008) Muhasebe
Denetimi ve Raporlama, TESMER, Ankara, s.131
[17] Turan, D. (2006) Vergi
Denetiminde Bilgisayar Destekli Denetim Teknikleri ve Bir Uygulama, Marmara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Muhasebe Denetimi
Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, s.10
[18] Komisyon (2011), s.64
[19] Şeker, N. (1994), s.26
[20] [20] Savaş, H.H. (2000) “Vergi
Gelirlerinin Denetimi ve Denetimde Etkinlik Kavramı”, Mevzuat Dergisi,
Vol.36,
[21] Tekin, F. & Çelikkaya,
A. (2007), s.117
[22][22] Tekin, F. & Çelikkaya,
A. (2007),s.117.
[23] Tekin, F. & Çelikkaya,
A. (2007), s.118
[24] Tecim, B.A.H. (2008) Kayıt
Dışı Ekonomide Vergi ve Vergi Denetiminin Önemi, Dokuz Eylül Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İzmir, s.89
[25] Şeker, N. (1994), s.7
[26] Komisyon (2011), s.64
[27] Kulmanova, L. (2006) Vergi
Denetiminin Etkinliği (Türkiye Uygulaması), Uludağ Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı Maliye Hukuk Bilim Dalı, Bursa, s.18
[28] Arpacı, A.Ö. (2004) “Vergi
Denetimi ve Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılması”,
[29] Duman, Ö. (2008), s.132
[30] Özker, A.N. (2002) “Vergi
Denetiminde Fonksiyonel Yapı ve Denetime Özgü Beklentiler”, Akdeniz İ.İ.B.F.
Dergisi, Vol.2 (4), s.176
[31] Binbirkaya, İ. (2006), s.13
[32] Özker, A.N. (2002) , s.176
[33] Çetinkaya, O.
(2011)“Vergi İncelemesinin Gereğinden Uzun Sürmesinde İdarenin Hukuksal
Sorumluluğu”, PricewaterhouseCoopers PwC, s.3
[34] Başak, H.M.K. (2006), s.4
[35] Çetinkaya, O.
(2011) , s.3
[36] Başak, H.M.K. (2006), s.4
[37] Binbirkaya, İ. (2006), s.14