Ekonomik Katma Değer
Dr.Hasan Yalçın, E. Hesap Uzmanı, YMM
Bu yazı yazarın izni ile yazarın Şirket Değerlemesi (Teori
ve Uygulama) adlı eserinden aynen alınmıştır.
Ekonomik
Katma Değer (EVA), Stern Stewart & Company adlı danışmanlık grubu
tarafından, bir değer yaratımı ölçme tekniği olarak geliştirilmiştir.[1] Bugün bu
grubun tescilli bir markasıdır.[2] Bir
şirketin vergi sonrası net faaliyet geliri ile söz konusu şirketin sermaye
maliyeti arasındaki fark olarak tanımlanmaktadır.[3] Bir
şirketin faaliyetlerinin karlılığını ya da kayıplarını tahmin eder.[4] Şirket
karlılığını ölçen ve muhasebe karına dayanan geleneksel performans ölçülerinin
aksine EVA, şirketin artık getiri (residual
return) rakamını esas alan ve ekonomik kara dayalı olan bir ölçüdür ve bu
bağlamda hem borç hem de öz sermayenin maliyetini dikkate almaktadır.[5]
Bu
anlamda EVA, bir yatırım ya da yatırım portföyü tarafından yaratılan artık
değerin bir ölçüsüdür. Bir yatırımın ya da yatırımların ve bu yatırıma ya da
yatırımlara yatırılan sermayenin fazladan getirisinin ürünü olarak
hesaplanmaktadır.[6]
Başarılı bir şirketin en azından kullandığı sermayenin maliyeti kadar getiri
sağlaması gerektiği ilkesine dayanır.[7] Bu
yöntem hisse senedi fiyatı ile işe başlar ve şu soruyu yanıtlayabilmek için
geriye doğru çalışır: “Bu şirketin, bu fiyata erişmesini meşrulaştırmak için
nasıl bir büyüme gerçekleştirmiş olması gerekir?”[8]
EVA
şu şekilde gösterilmektedir:
Etkin
olarak kullanıldığında, EVA, şirketin hangi birimlerinin değer yarattığını ya
da yaratmadığını belirlemek için iyi bir performans yöntemidir.[9]
EVA’nın
hesaplanabilmesi için gerekli bilgiler temel olarak muhasebe verilerinden elde
edilmektedir. Bununla birlikte EVA genel muhasebe ilkeleri tarafından
sınırlandırılmış değildir.[10] EVA’da
bu muhasebe verileri bazı uyarlamalardan geçirilmektedir.[11] Artık
getiri üzerinde yapılan çeşitli muhasebe uyarlamalarına dayanan EVA, aslında bu
bağlamda Alfred Marshall’ın 1890’da ortaya koyduğu formülasyonun yeniden ortaya
konmasıdır.[12]
Yukarıdaki formüle göre, EVA hem borç hem de öz sermaye maliyetinin vergi
sonrası faaliyet gelirinden çıkarıldıktan sonra arta kalan tutardır. Eğer
vergiden sonraki net faaliyet geliri sermaye maliyetinden yüksekse bir değer
yaratılmış olur. Vergiden sonraki net faaliyet geliri sermaye maliyetinden
düşükse, değer kaybı ortaya çıkar.[13] Bu
kapsamda EVA, bir şirketin varlıklarının sermaye maliyetinden daha yüksek bir
katma değer yaratıp yaratmadığını ölçen bir tekniktir.
Formülde
de görüldüğü üzere, EVA’da esas olarak üç temel girdi bulunmaktadır. Bunlar
yatırımlara yatırılan sermaye, vergiler sonrası net faaliyet karı ve bu
yatırımların sermaye maliyeti olarak sıralanmaktadırlar. Sermayenin maliyeti
doğrudan gözlenememektedir fakat gözlemlenebilir veriler aracılığıyla tahmin
edilebilir.[14]
Dolayısıyla buradaki her bir girdi ölçülürken, indirgenmiş nakit akımı
değerlemesi bağlamında tartışılmış olan uyarlamaların pek çoğunun aynıları
gerçekleştirilecektir.
Varolan
varlıklara ne kadar sermaye yatırıldığını bulmak için piyasa değeri
kullanılabilir.[15]
Fakat piyasa değeri yalnızca duran değil, aynı zamanda beklenen gelecek
büyümedeki sermaye yatırımlarını da içermektedir. Bu sayının tahmin edilmesi
güç olduğu için, duran varlıklara yatırılan sermaye için sermayenin defter
değerine dönülmesi şaşırtıcı değildir. Bununla birlikte defter değeri yalnızca
cari dönemde yapılan muhasebesel seçimleri yansıtan bir sayı değil, aynı
zamanda zaman içerisinde verilen, varlıkların nasıl değerlerinin düşeceğini,
envanter değerini ve devralmalarla uğraşmanın muhasebesel kararlarını da
yansıtan bir sayıdır. En azından indirgenmiş nakit akımında, yatırılan sermaye
için gerçekleştirilen üç düzenlemenin – işletme kiralamalarının borca
çevrilmesi, Ar&Ge harcamalarının sermayeleştirilmesi ve tek seferlik ya da
makyajlama giderlerinin etkilerini elemek – EVA hesaplanırken de
gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Şirketler ne kadar eskiyse, duran varlıklara
yatırılan sermayenin piyasa değerinin akla uygun bir tahminin elde edilmesi
için sermayenin defter değerine yapılan düzenlemelerin o kadar kapsamlı olması
gerekmektedir. Bu, zaman içerisindeki her muhasebesel kararın bilinmesi ve
hesaba katılmasını gerektirdiğinden, sermayenin defter değerinin tespit edilebilmesi
için fazla kusurludur. Burada yapılacak en iyi şey, şirketin sahip olduğu
varlıklarla başlayarak, bu varlıkların değerini tahmin ederek ve bu piyasa
değerini biriktirerek yatırılan sermayeyi baştan başa tahmin etmektir.[16]
Yatırılmış
bu sermayenin getirisini ölçmek için bir şirketin bu yatırımlardan kazandığı
vergi sonrası faaliyet gelirinin tahminine ihtiyaç bulunmaktadır. Bunu elde
etmek için işe gelire ilişkin raporlanmış gelir vergisi ile başlanır ve bu
miktar bilançodan elde edilen gelir vergisinden duruma göre düşülür ya da bu
miktara eklenir. Faiz harcamalarından elde edilen vergi avantajı ve işletme
kiralamalarından sağlanılan vergi avantajı raporlanmış gelir vergisine eklenir.
Ayrıca
faaliyet dışı gelirlerin vergileri de gelir vergilerine duruma göre eklenmeli
ya da bunlardan çıkartılmalıdır. Böylece vergi öncesi net faaliyet karından,
nakit faaliyet vergileri çıkarıldığında, net vergi sonrası faaliyet geliri elde
edilmiş olur.[17]
Yani faaliyet gelirinin muhasebesel ölçüsünün, işletme kiraları, Ar&Ge
harcamaları ve tek seferlik giderler için düzenlenmesi gerekmektedir.
Ekonomik
Katma Değer’in tahmin edilmesi için üçüncü ve son bileşen ise sermayenin
maliyetidir. Sermaye maliyeti öz ya da yabancı kaynakların maliyetlerinin
ağırlıklı ortalamasıdır. EVA ise kar, öz sermaye ve borç gibi muhasebe
parametrelerini, WACC gibi bir piyasa parametresiyle harmanlamaktadır.[18] Böylece
EVA değerlemede, kaynak maliyetlerinin ağırlıklı ortalaması karşımıza
kullanılacak indirgeme oranı olarak çıkar.[19]
İndirgenmiş nakit akımında kullanılan argümanlar korunarak, EVA’da da
sermayenin maliyeti defter değerlerinden ziyade, şirketin borcunun ve öz sermayesinin
piyasa değeri temel alınarak tahmin edilmelidir.
Yatırılmış
sermayeyi tahmin etmede defter değerinin kullanılması ile sermayenin maliyetini
tahmin etmek için piyasa değerinin kullanılması arasında bir çelişki yoktur
zira bir şirketin değer yaratabilmesi için kendi piyasa değerinden daha fazla
kazanması gerekmektedir. Pratik bir duruş noktasından, sermayenin maliyetinin
defter değerini kullanmak çoğu şirket için sermaye maliyetini olduğundan küçük
gösterme eğilimindedir ve bu küçük gösterme durumu daha yüksek kaldıraç
kullanan şirketlerde daha da etkili olmaktadır. Sermayenin maliyetini küçük
göstermek ise ekonomik katma değerin büyük gösterilmesine yol açmaktadır.[20]
EVA,
mevcut sermayeden elde edilen getiri oranı arttığında, yani işletmeye daha
fazla sermaye konmadan daha fazla faaliyet karı elde edildiğinde; elde etme
maliyetinden daha fazla getiri sağlayan projelere ek sermaye yatırıldığında ve
sermayenin daha yüksek getirili faaliyetlere yatırıldığı durumlarda
artmaktadır.[21]
Bugün dünyada planlama ve
performans denetiminde, içlerinde AT&T, Coca-Cola, Whirpool, Monsanto,
Wal-Mart Stores, IBM ve Quaker gibi büyük markaların da bulunduğu pek çok
şirket EVA yöntemini uygulamaktadır.[22]
[1] Stern, J.
& Stewart, G. B., & Chew, D. H. (1995) “The EVA™ Financial Management
System” Journal of Applied Corporate Finance, Vol.8 (2), s.33
[2] Sipahi,
B. (2005) “İşletme Performansının Ölçülmesinde Ekonomik Katma Değer”, Öneri, Vol.6 (23), s.108
[3]
Dodd, J.L. (1997) “Economic Value Added (EVA)”, Arkansas Business and Economic Review, Vol.30 (4), s.1
[4]
Farslo, F. & Degel, J. & Degner, J. (2000) “Economic Value Added (EVA) and Stock Returns”, The Financier,
Vol.7 (1-4), s.115
[5]
Gürbüz, A.O. & Ergincan, Y. (2008) age,s.246
[6]
Damodaran, A. (2006) age s.215
[7]
Prober, L.M. (2000) "EVA: A Better Financial Reporting Tool", Pennsylvania CPA Journal, Vol.71 (3),
s.27
[8]
Kettel, B. (2002) Valuation of Internet
and Technology Stocks, Butterworth-Heinemann, s.73
[9]
Chambers, N. (2005) age, s.25
[10]
Young, D. (1997) “Economic Value Added: A Primer for European Managers”, European Management Journal, Vol.15
(4), s.337
[11]
Tortella, B.D. & Brusco, S. (2003) “The Economic Value Added (EVA): An
Analysis of Market Reaction”, Advances
in Accounting, Vol.20, s.268
[12]
Sharma, A.K. (2010) agm, s.201
[13]
Gürbüz, A.O.& Ergincan, Y. (2004) “Ekonomik Katma Değer (Economic Value
Added) (EVA) ve Net Kar: İMKB’deki Hisse Senedi Fiyatlarının Analizi
(1995-2000)”, Öneri, Vol.6 (21),
s.34
[14]
Gup, B.E. & Taylor, G.K. (2010) “Residual Income and Stock Valuation
Techniques”, The Valuation Handbook:
Valuation Techniques from Today’s Top Practitioners (ed. Thomas, R. &
Gup, B.E.) John Wiley & Sons, New York, s.173
[15]
Copeland, T.E. & Koller, T. & Murrin, J. (1996) , s.59
[16]
Damodaran, A. (2006) s.216
[17]
Grant, J.L. (2010) “The Economic Profit Approach to Securities Valuation”, The Valuation Handbook: Valuation
Techniques from Today’s Top Practitioners (ed. Thomas, R. & Gup, B.E.)
John Wiley & Sons, New York, s.243
[18]
Férnandez, P. (2002) age, s.268
[19]
Sipahi, B. (2005) s.109
[20]
Damodaran, A. (2006) s.215
[21]
Gürbüz, A.O. & Ergincan, Y. (2004) “Ekonomik Katma Değer (Economic Value
Added) (EVA) ve Net Kar: İMKB’deki Hisse Senedi Fiyatlarının Analizi
(1995-2000)”, Öneri, Vol.6 (21),
s.34
[22] Çam, M.
(2006) “Stratejik Bir Yönetim Aracı Olarak Ekonomik Katma Değer (EVA) ve
Faaliyet Tabanlı Maliyet Yönteminin (FTMY) Birlikte Kullanımı”, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, Vol.15 (2), s.101