Dr.Hasan Yalçın, YMM, E.Hesap Uzmanı
James Tobin (1918- 2002)
Bu yazı yazarın izni ile yazarın Şirket Değerlemesi (Teori-Uygulama) adlı kitabından alınmıştır.
Varlıkların
gerçek değerini tahmin etmek için defter değerinden daha etkili bir ölçü elde
etmek için bir değerleme alternatifi olarak varlıkların yerine koyma maliyeti
kullanılabileceğini öneren çeşitli araştırmacılar olmuştur. Bu konuda
literatüre geçen öneri ilk kez 1969 yılında James Tobin tarafından getirilen ve
geleneksel finansal değer ölçümüne alternatif olarak sunulan yöntemdir.[1]
“Tobin’in q Oranı” adı verilen bu yönteme göre bir varlığın piyasa değeri, o varlığın yerine koyma maliyeti ile karşılaştırılır ve şirketlerin varlıklarının piyasa değerleri, bu varlıkların yerine koyma maliyetine bölünür.[2]
Çoğunlukla
sahiplik yapısı ile performans arasındaki ilişkiyi ölçmek amacıyla
kullanılmasına rağmen, temettü dağıtım kararlarının hisse senedi değeri üzerine
etkisinin ölçülmesi, şirket sahipliği ile özsermaye değeri arasındaki ilişkinin
belirlenmesi, yönetimsel performansın ölçülmesi gibi konularda da bu orandan
yararlanılmaktadır.[3]
Tobin’in
q teorisinde yatırım, ek bir birim sermayenin (q) bugünkü indirgenmiş şirket
değerine olumlu yansıması şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu
teori çerçevesinde sermayenin marjinal etkinliği yüksek iken, sermayenin şirket
için finansal maliyeti düşük ise q değeri büyüyecektir. Tobin’in teorisinde q,
gelecekteki nakit akımlarının bugünkü değerinin, duran varlıkların yerine koyma
değerine bölünmesiyle elde edildiği için şirketler arasında q karşılaştırması
yapılırken herhangi bir risk uyarlamasına ya da normalleştirmeye ihtiyaç
duyulmamaktadır.[4]
Tobin’in
q oranı, P/BV oranına benzemekle birlikte önemli farklılıklar da taşımaktadır.
Tobin’in q oranında kesirin pay kısmında şirketin yalnızca hisse senetlerine
değil, aynı zamanda borçlarına ve özsermayesinin değerine de yer vermektedir.
Paydada da şirketin yalnızca özsermayesi değil, tüm varlıkları yer almakta ve
aynı zamanda da bu varlıklar defter değerlerine göre değil, yerine koyma
maliyetlerine göre hesaplanmaktadır.[5]
Bu
oranda q’nün 1’den büyük olması, şirketin kaynaklarını etkin bir şekilde
kullandığını göstermektedir.[6] Böyle
bir durumda şirketler yatırım yapma konusunda arzulu olurlar zira sermaye
donanımı, onu yerine koyma maliyetinden daha fazla etmektedir. Fakat q’nün
1’den küçük olduğu durumlarda şirket kaynakları etkin bir şekilde kullanılmıyor
demektir ve bu da şirketlerin yatırım yapmayı durdurmalarına neden olur. Bu
nedenle Tobin’in q oranının yüksek olması varlıkların iyi alternatiflerde
kullanıldığının bir göstergesi olarak yorumlanmaktadır.[7]
Araştırmalara göre q oranı daha yüksek olan şirketlerin, q oranı daha düşük olan şirketlerle karşılaştırıldığında hissedarlarına daha fazla getiri sağlamaktadır.[8] Tobin q oranı 1’den küçük olan şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapmak cazip değilken, bu şirketlerden başka şirketler tarafından satın alınması karlı bir fırsat oluşturmaktadır zira bu şirketin pazar değerinin, varlıklarının yerine koyma maliyetinden daha düşük olduğu anlaşılmaktadır. Şirket satın almalarında, teklif veren şirket daha yüksek Tobin q oranına sahipken, satın alınan şirketin düşük Tobin q oranına sahip olması; satın alacak şirketin pazarlık gücünü artırmakta ve dolayısıyla da bu yatırımdan elde edilen kazancı yükseltmektedir.[9]
Varlıkların yerine koyma maliyetlerinin artış gösterdiği enflasyonist ortamlarda Tobin’in q oranı P/BV oranından daha düşüktür ve bu iki oran arasındaki fark, şirketlerin varlıkları ne kadar eskiyse o kadar yüksek olma eğilimindedir. Buna karşın, teknolojik gelişmelere bağlı olarak varlıkların yerine koyma maliyetinin, defter değerlerinden daha hızlı azaldığı durumlarda, Tobin’in q oranı, P/BV oranından daha yüksek çıkmaktadır.[10] Q oranının, büyüme fırsatlarına ilişkin bir gönderme olduğu ve bu nedenle de yüksek q oranına sahip şirketlerin güçlü rekabet avantajları bulunduğu düşünülmektedir.
Bu bağlamda yüksek q değerlerine sahip şirketlerin marka imajları güçlüdür ve önemli teknik bilgi birikimleri bulunmaktadır. Buna karşılık q oranı düşük şirketlerin genellikle yüksek rekabetin yaşandığı ve gerileme içerisinde bulunan sektörlerde yer aldığı görülmektedir.
Tobin q oranının finansal kararlarda değişik
amaçlarla kullanılabileceğine ilişkin çalışmalara karşın finansal yöneticiler
genellikle q’ya fazla güvenmemektedirler. Bu kadar güçlü bir finansal verinin
yönetim düzeyinde gözardı edilmesindeki temel etkenler q’nun kendisinin ve bir
çok yönünün fazla bilinmemesi, ihtiyaç duyulduğunda q verisinin zamanında ve
hassas olarak sağlanamaması ve üstelik daha yaygın olarak bilinen beta gibi
önemli değişkenle kıyaslandığında, verilerinin kısıtlı olmasıyla açıklanabilir.[11]
Tobin 5 Mart 1918’de İllinois'te doğdu. Harvard Üniversitesi’nde okudu. Yaşamı boyunca Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyi ve Federal Rezerv Sistemi Yönetim Kurulu’nda (Council of Economic Advisors and the Board of Governors of the Federal Reserve System) hizmet etmiş ve Harvard ve Yale Üniversitesi'nde ders vermiştir. Tobin, Keynesyen ekonomik düşünceyi geliştirmiş ve ekonomik durgunluğa atlatmak için devlet müdahalesinin gerekliliğini savunmuştur.
Tobin’in akademik çalışmaları yatırımlar,
parasalcılık, finansal politikalar ve mali piyasalar alanlarında öncülük eden
makalelerden oluşur. Tobin, “Tobit Model” olarak ünlenmiş “gizli
(gözlemlenemeyen) içsel değişkenlerin varlığı” nı açıkladığı ekonometrik modeli
üretmiştir. Tobin 1981 yılında Nobel Ekonomi Ödülünü almıştır.
Tobin ayrıca “Tobin Vergisi”
olarak bilinen kambiyo işlemleri vergisini üretmiş ve önermiştir. Tobin bu
vergiyi tehlikeli ve verimsizlik olarak gördüğü uluslararası para
piyasalarındaki spekülasyonu azaltmak için tasarlanmıştır.
(https://tr.wikipedia.org/wiki/James_Tobin)
[1] Lewellen, W.G. & Badrinath, S.G.
(1997) “On The Measurement of Tobin’s Q”, Journal
of Financial Economics, Vol.44 (1), s.77
[2] Gordon, L.A. & Myers, M.D. (1998)
“Tobin’s q and Overinvestment”, Applied
Economics Letters, Vol.5 (1), s.1
[3] Canbaş, S. & Doğukanlı, H. &
Düzakın, H. & İskenderoğlu, Ö. (2005) “Performans Ölçümünde Tobin Q
Oranının Kullanılması: Hisse Senetleri İMKB’de İşlem Gören Sanayi İşletmeleri
Üzerine Bir Deneme”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Vol.28, s.25
[4] Lang, L.H.P. & Stulz, R.M. (1994)
“Tobin's q, Corporate Diversification, and Firm Performance”, Journal of Political Economy, Vol.102
(6), s.1249
[5] Brealey, R. & Myers, S. & Allen,
F. (1996) Principles of Corporate Finance, McGraw-Hill/Irwin, New
York, s.775
[6] Canbaş, S. & Doğukanlı, H. & Düzakın, H.
(2004) “Tobin Q Oranı ve Günümüzde İşletme Kararları Açısından Önemi”, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, Vol.13 (2), s.58
[7] Lee, D.E. & Tompkins, J.G. (1999) “A
Modified Verison of the Lewellen and Badrinath Measure of Tobin’s q”, Financial
Management, Vol. 28 (1), s.20
[8] Lang, L.H.P. & Stulz, R.M. &
Walkling, R.A. (1991) “A Test of Free Cash Flow Hypotesis: The Case of Bidder
Returns”, Journal of Financial Economics,
Vol.29 (2), s.316
[9] Min, J.H. & Prather, L.J. (2001)
“Tobin’s Q, Agency Conflicts, and Differential Wealth Effects Of International
Joint Ventures”, Global Finance Journal,
Vol.12, s.269
[10] Ercan, M.K. & Öztürk, M.B. &
Küçükkaplan, İ. & Başcı, E.S. & Demirgüneş, K. (2006) age, s.67
[11] Chung, K.H. & Pruitt, S.W. (1994) “A
Simple Approximation of Tobin’s Q”, Financial
Management, Vol.23 (3), s.70