Verimlilik Kavramının
Verimliliği
Dr. Hasan Yalçın, E. Hesap
Uzmanı, YMM
Code: Adv /2021/010/002 LV
22/05/2021
Verimliliğe verilen önem ancak modern ekonomi düşüncesinin
doğmasıyla başlamıştır.[1] Bu
yüzden verimlilik, ekonominin temel kavramlarından birisi olmasına karşın,
modern bir kavramdır ve verimliliğin ancak II. Dünya Savaşı’nın ardından gelir
yaratıcı yönü üzerinde durulmuştur.
Özellikle 1970’lerin ardından yaşanan ekonomik ve sosyal krizler,
arzın artması ile doğan rekabet kavramı, bilişim teknolojilerinin tabanının
genişlemesi, işçi-işveren ilişkileri ve çevre bilinci bağlamında dünya
ekonomisinin geçirdiği köklü değişiklikler sonucunda kaynakların maksimum
verimlilikte kullanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu gelişmelerin
doğrultusunda ülkeler, kurumlar, bölgeler, şehirler ve işletmeler için küresel
piyasalarda daha rekabetçi ve etkin birer aktöre dönüşmek zorunlu olmuş,
verimlilik kavramı, önemli bir araştırma konusu haline gelmiştir. Bu
araştırmalar sonucunda verimliliğin ulusal refahı artırmadaki önemi herkes
tarafından kabul edilmiştir. Bazı
kaynaklara göre verimlilik gerçek ekonomik kalkınmanın, sosyal ilerlemenin ve
hayat standardı artışının tüm dünyadaki tek kaynağıdır.[2]
Genel anlamıyla, bir üretim ya da hizmet sisteminin ürettiği çıktı
ile bu çıktıyı yaratmak için kullandığı girdi arasındaki ilişki ya da oran
olarak adlandırılan verimlilik[3],
savurganlıktan uzak, kaynakları en iyi biçimde değerlendirerek üretmek
demektir.[4] Verimli üretim, en az girdiyle maksimum
çıktıyı hedeflerken, kaliteyi de dikkate almaktadır.[5] Verimlilik
kavramı, literatürde göreceli olmayan bir kavram olarak kabul edilmektedir.
Bunun nedeni verimlilikteki değişikliklerin, çıktılardaki değişiklikler ile
girdilerdeki değişiklikler arasındaki ilişkiyi doğrudan gösteriyor olmasıdır.[6]
Verimlilik ölçümlerini iki farklı şekilde gerçekleştirmek
mümkündür. Bunların
ilki “miktar” ölçümü, ikincisi de “değer” ölçümüdür.
Verimlilik ölçümünün miktar açısından gerçekleştirilmesinin pek çok sakıncaları
ve güçlükleri bulunmaktadır. Tek tip yani homojen bir çıktıya sahip örneklerde,
çalışan kişi başına ya da herhangi bir fiziksel girdiye göre “kısmi”
verimliliğin fiziksel oran ölçümlerinde pek fazla zorluklar bulunmaz. Bununla
birlikte iki ya da daha fazla girdinin bulunduğu örneklerde, verimliliğin
ölçümünü sağlıklı bir biçimde gerçekleştirmek güçleşmektedir. Bu nedenle
verimlilik ölçümünde, miktar ölçümü yönteminin, kısmi verimlilik ölçümü
dışında, pek yararlı ve uygun bir ölçüm olmadığı düşünülmektedir.
Verimlilik ölçümünün değer ölçümü yöntemi ise, miktar ölçümüne
oranla daha güvenilir ve daha basit bir yöntem olarak ele alınmaktadır.[7]
Verimlilik, değişmeleri ekonomideki teknolojik gelişme, fiziksel
ve beşeri sermaye birikimi, girişimcilik ve kurumsal düzenlemeler gibi çok
sayıda dinamik faktörün hem sonucu, hem de nedeni olarak görülmektedir. Bu
nedenle verimlilikten söz ederken, makroekonomik ve mikro ekonomik bağlamlarda
pek çok karmaşık faktörün hesaba katılması gerekir.[8] Bu anlamda verimlilik, ekonomideki
birçok değişimden etkilenen ama aynı zamanda bu değişimlerin kaynağı da
olabilen “sentez” bir değişkendir.[9]
Bir üretim ya da hizmet sisteminin ürettiği çıktı ile bu çıktıyı
yaratmak için kullandığı girdi arasındaki basit ilişki/oran olarak adlandırılan
verimlilik[10],
veya diğer adıyla üretkenlik, prodüktivite, ekonomi kuramı açısından en dar
anlamıyla, üretim sürecinde boşluk meydana gelmeden, verilen bir takım girdiler
ile en yüksek üretimin gerçekleştirilmesi olarak da tanımlanmaktadır.[11]
Verimlilikteki değişiklikler, çıktılardaki değişiklikler ve
gidilerdeki değişiklikler arasındaki ilişkiyi doğrudan göstermektedir.[12] Verimlilik kavramının özünde üretkenlik ve
ölçülebilirlik vardır. Bu anlamda verimlilik kavramı göreli bir kavram
olup, incelenen karar birimlerinin verimliliklerinin birbirlerinden bağımsız
olarak ölçüm imkanı vardır.[13]
Verimliliği Etkileyen
Etkenler
İşletme verimliliğini etkileyen çeşitli etkenler olup bunlar temel
olarak iç ve dış etkenler olarak iki
başlık altında sınıflandırılmaktadır. İç etkenler ile işletmenin kendi
bünyesinde bulunan ve girdi ile çıktılar üzerinde doğrudan etkili olan unsurlar
kastedilirken, dış etkenler ile de işletmenin dışında olup işletmeyi etkileyen
ve işletmenin denetimi dışında olan unsurlar kastedilmektedir. Hükümet
politikaları siyasi ekonomik ve sosyal koşullar, iş ortamı, finansman, enerji,
lojistik ve hammadde sağlama olanakları dış etkenlere örnek olarak sayılabilir.[14]
İç etkenler işletmenin denetimindedir. Bunların bazıları diğerlerinden daha
kolay değiştirilebileceği için iç etkenler de esnek ve katı değişkenler olarak
ikiye ayrılır. Verimliliği etkileyen etkenlere ilişkin bir genel tablo Şekil
2’de verilmiştir.
Şekil 2. Verimliliği Etkileyen Etkenler
(Kaynak: Prokopenko, J. (2011) Verimlilik Yönetimi, Uygulamalı El Kitabı, (Çeviren: Baykal, O&Nevda A.&Fidan E.) MVM Yayınları, s.26)
Verimlilik ölçümleri genel olarak iki temel unsur çerçevesinde yapılmaktadır. Bunlar “Kısmı Faktör Verimliliği” ve “Toplam Faktör Verimliliği’dir.
Kısmi Faktör Verimliliği, birçok çıktının ve girdinin bulunduğu ortamda çıktının belirli bir girdiye oranı olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle Kısmi Faktör Verimliliği teknik değişikliğe katkısı olan tek bir girdiyi ölçer ve diğer girdi faktörlerinin etkilerini göz ardı eder.[15] Yi Yi çıktıyı ve Xi Xi tek bir girdi faktörünü göstermek üzere, Kısmi Verimlilik (ViVi) aşağıdaki şekilde formüle edilebilir[16]:
Kısmı Faktör Verimliliği’nin
üstün yanı, göreceli bir kavram olmamasıdır. Ölçümü yapılan
birimlerin verimliliklerini birbirlerinden bağımsız olarak ölçme imkanına
sahiptir. Fakat bu yöntemin zayıf noktası da yalnızca teknik değişikliğe
katkısı olan tek bir girdiyi ölçmesi ve diğer girdi faktörlerinin etkilerini
göz ardı etmesidir.
Bütün girdi ve çıktıların
dikkate alınması ile de toplam faktör verimliliği hesaplanır.[17] Toplam
faktör verimliliğinin hesaplanmasında bütün girdilerin ve çıktıların
ağırlıkları sabittir. Bu nedenle tüm girdi faktörlerinin ortalama katkısı
olarak da adlandırılır. Toplam Faktör
Verimliliği (TFV) endekslerle ölçülür. Endeks sayıları, fiyat ve miktarın
zaman içerisindeki değişimini ortaya koyar. TFV şöyle formüle edilir[18]:
TFP : Toplam Faktör
Verimliliği endeksi
N : Çıktı sayısı
: Zaman dilimleri
P :Çıktı Fiyatları
q : Çıktı Miktarı
Toplam Faktör Verimliliğinde, toplam üretim fonksiyonları veya
maliyet fonksiyonları, sınırlandırılmış fonksiyonel formlar ve bu
sınırlamalardan etkilenen ekonomik parametreler tahmin edilerek hesaplanır.
Toplam Faktör Verimliliği ayrıca Paasche, Laspeyres, Tornquist-Theil, Fisher
veya Malmquist endeksleri gibi endeksler kullanılarak da hesaplanabilir. Endeks
yaklaşımı, üretim fonksiyonundaki sınırlamaların, girdilere ve çıktıya
ağırlıklar vererek etkilenebileceği varsayımından hareket etmektedir.
Toplam Faktör
Verimliliği endeksi, toplam girdi endeksi (ağırlıklı toplam,weighted sum) tüm
girdileri kapsayan bir endeks iken, toplam çıktının toplam girdi endeksine oranı
olarak tanımlanmaktadır.
f(.) fonksiyonu toplam girdiyi, L iş gücü, K sermaye girdisini göstermektedir. Söz konusu bu denklem bir üretim fonksiyonu gibi de gösterilebilir olup üretim fonksiyonunda yer alan girdileri artırmak mümkündür.[19]
Y=TFV. f(L,K)
Toplam Faktör Verimliliği
çoğunlukla işletmeler arası karşılaştırmalar yapılırken kullanılmaktadır. Girdiler için
hesaplanan üretim fonksiyonu ile karşılaştırması yapılacak olan işletmelerin
üretim düzeyleri belirlenebilmektedir. İşletmelerin belirlenen üretim
fonksiyonlarından sapmaları ise, işletmelerin verimlilik düzeylerini
göstermektedir.[20]
Toplam Faktör Verimliliği hesaplamalarında,
endeks yaklaşımları hariç bırakılırsa, girdilerin tümü toplanıp, tek bir girdi
faktörüne (sanal girdi), çıktıların tümü toplanıp tek bir çıktı faktörüne
(sanal çıktı) dönüştürülmektedir. Daha sonra çıktının toplam girdiye oranı
hesaplanmaktadır. Toplam Faktör Verimliliği yaklaşımının zayıf yönü de burada
yatmaktadır, zira farklı özellikler gösteren girdi ve çıktıların nasıl
toplanacağı konusu bir sorun yaratmaktadır. Girdi ve çıktı faktörleri için
uygulanacak katsayılar bilinmemektedir.
[1] Öney, E. (1968) Verimlilik Kavramları ve Ölçülmesi, A.Ü.S.B.F. Yayınları, Ankara, s.1
[2] Prokopenko, J. (2011) Verimlilik Yönetimi, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, Ankara, s.22
[3] Werther, W.B. & Ruch, W.A. & McClure, L. (1986) Productivity Through People, West Publishing Company, New York, s.3
[4] Yükçü, S. & Atağan, G. (2009) “Etkinlik, Etkililik ve Verimlilik Kavramlarının Yarattığı Karışıklık”, A.Ü.İ.İ.B. Dergisi, Vol.23 (4), s.4
[5] Prokopenko, J. (2011), s.21
[6] Silver, M.S. (1996) Productivity Indices: Methods and Applications, Gower Publishing Co. , s.1
[7] Yükçü, S. & Atağan, G. (2009), s.5,6
[8] Nadiri, I.M. (1970) “Some Approaches to the Theory and Measurement of Total Factor Productivity: A Survey”, Journal of Economic Literature, Vol.8 (4), s.1137
[9] Köse, A.H. (1992) Büyüme ve Verimlilik, Milli Prodüktivite Merkezi, Ankara, s.3
[10] Odabaşı, M. (1997) Verimlilik Diye Diye Söyleşiler, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, Ankara, s.15
[11] Gürsoy, B. (1985) Verimlilik Üzerine Düşünceler, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, Ankara, s.24
[12] Silver, M.S. (1996) , s.1
[13] Tarım, A (2001) Veri Zarflama Analizi: Matematiksel Programlama Tabanlı Göreli Etkinlik Ölçüm Yaklaşımı, Sayıştay Yayınları, Ankara, S.11
[14] Büyükkılıç, D. (2001) “Verimlilik Ne Değildir, Nedir?” Anahtar, No:149, s.6
[15] Wao, W.&Koo, W, Productivity Growth, (1996) Technology Progress and Efficiency Change in Chinese Agricultural Production From 1984 to 1993, Agricultural Economics Report, No:362, North Dokato, ,s.4
[16] Coelli, J. & Prasada Rao, D.S. & O’Donnel, J. & Battese, G.E. (2005) An Introduction to Efficiency and Productivity Analysis, Springer, New York, s.2
[17] Coelli, T.J. & Rao, D.S.P. & Battese, G.E. (1998) An Introduction to Efficiency and Productivity Analysis, Kluwer, Boston, s.3
[18] Ozcan, Y.A. (2008) Health Care Benchmarking and Performance Evaluation, An Assessment Using Data Envelopment Analysis, Springer, New York, s.11
[19] Palia, D.. & Lichtenberg, F., (1999) “Managerial Ownership And Firm Performance: A Re-Examination Using Productivity Measurement”, Journal of Corporate Finance, Vol:5 (4),ss.323-329, s.327
[20] Avcı, B. (2004) İşletmeler Arası Göreli Etkinlik Ölçüm Yaklaşımı: Veri Zarflama Analizi ve Uygulaması, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Sayısal Yöntemler Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Bursa, s.20