Sanat
Eserlerine Yapılan Harcamalar
Dr. Hasan Yalçın , E. Hesap Uzmanı, YMM
Code: Tax. 2021/013/004/LV. 09/06/2021
Firmaların
faaliyette bulundukları alanların tefrişinde ve dekorasyonunda çeşitli sanat
eserlerinin kullanılması oldukça yaygın bir uygulamadır. Bu eserlere örnek olarak
tablolar, heykeller, resimler, ve mermer süslemeleri gösterilebilir. Bu yaygın
uygulamaya rağmen bu eserler için yapılan ödemelerin şirket kayıtlarında nasıl
yer alacağı ve ödemelerin gider niteliği taşıyıp taşımadığı hala tartışma konusudur.
Ä°stanbul
Defterdarlığı tarafından verilen bir özelge de; "Sanat eserlerinin
işletmenin faaliyeti ile ilgili olarak kullanılması ve bu nedenle yıpranmaya,
aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunması söz konusu olmayacağından
bunlar için amortisman ayrılması mümkün değildir. Diğer taraftan, sanat
eserleri alımı için yapılan harcamanın, işletme faaliyetiyle ilgili
olmadığından, gider olarak yazılması da mümkün bulunmamaktadır." şeklinde
görüş bildirmiştir.(1) Danıştay’a yansıyan bir uyuşmazlıkta ise, Danıştay
Dördüncü Dairesi tarafından "Bankaya
alınan tablonun amortismana tabi tutulmak suretiyle gider yazılması
mümkündür." "şeklinde karar verilmiştir.
Söz
konusu Özelge ve Danıştay kararından da, anlaşılacağı üzere idare ve yargı bu
konuda farklı düşüncelere sahiptir. Bu tartışmanın sonuçlandırılabilmesi için
öncelikle sanat eseri ve tefriş objelerini birbirinden ayrılması gerekmektedir.
Bu nokta da bizi sanat eseri kavramından ne anlaşılması gerektiğine
götürecektir. Basit tanımlarına gidecek olursak ; sanat
eseri sanatçı
tarafından bir estetik tavır sonucu oluşan bir eserdir. Her sanat eserinin bu
nedenle estetik değeri vardır. Çünkü sanatçının kendine özgü duyguları, heyecanları,
hayal gücü ve yetenekleri eserinde birleşmiştir.[1] Sanat eserinin
en önemli özelliği tek olmasıdır. Çünkü sanatçı eserini
oluştururken oluşan duyguları ve hayal gücünü bir kez daha aynen yaşayamaz. Bir
ürünün sanat eseri
olarak belirlenmesinde üç temel öğe etkendir. Bunlar, estetik süje (sanatçı) , estetik obje (sanatçının sanat eserine
dönüştürmek istediği her şey) ve estetik yargıdır (sanat eseri hakkında
ortaya konan beğeni değeri, yani güzel ya da güzel olmamayı belirten yargı.).
Bu nedenle öncelikle işletmelerde
satın alınan şeyin sanat eseri olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Şayet satın alınan şey yukarıda tanımlamasını yaptığımız sanat eseri kavramına
giriyorsa bu şey işletmenin faaliyeti ile ilgili olarak kullanılması ve bu
nedenle yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunması söz konusu
olmayacağından bunlar için amortisman ayrılması mümkün değildir. Yapılan
ödemeler gider de yazılamaz. Ancak bu ödemeler sonucu elde edilen varlıklar
değer kaybına değil artışına tabi olabilecek bir nesnedir. Bu nedenle bu satın
alınan ürünlerin aktifleştirilmesi gerekmektedir. Bu noktada karşımıza alınan
şeylerin aktifte hangi hesap altında takip edileceği sorunu gündeme gelecektir.
Değer kaybına uğramayan aksine değer artışına konu olacak sanat eserleri maddi
bir varlıktır. Bu açıdan birincisi diğer stoklarda takip edilebilir. İkincisi
ise maddi duran varlıklarda takip edilebilir. Ancak amortismana tabi tutulamaz.
İşletmelerin tefrişinde kullanılan
fakat yukarıda bahsettiğimiz niteliklere sahip olmadığı için sanat eseri
kavramına girmeyen fabrikasyon veya sıradan tablolar, biblolar, heykeller,
duvar üzerine yaptırılan resimler ve benzerleri için yapılan harcamalar
tutarına bağlı olarak direkt gider yazılabilir veya aktifleştirilerek
amortisman yolu ile itfa edilir. Burada önemli nokta yapılan harcamaların
işletmenin büyüklüğü ile mütenasip ve işletmenin faaliyet konusuna uygun tefriş
harcamaları olması gerektiğidir. Her ne kadar bu ürünler için genel olarak
sanat eseri kavramı kullanılsa da bunlar gerçekte tefriş malzemeleridir.
Yıpranmaya ve değer kaybına neden olabilecek varlıklardır.
5024 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile
VUK’un 315’inci maddesinde yapılan değişiklik ile amortismana tabi iktisadi
kıymetler için amortisman oranlarını Maliye Bakanlığı’nın tespit edeceği hükme
bağlanmıştır. Maliye Bakanlığı 333 ve 339 Sayılı VUK Genel Tebliğleri ile
amortismana tabi kıymetler için ayrılacak amortisman oranlarını belirlemiştir.
Genel Tebliğlerdeki listelerde herhangi bir sınıflamada yer almayan amortismana
tabi iktisadi kıymetlere uygulanacak amortisman oranları için mükelleflerin
müracaatları üzerine Bakanlıkça belirlenecek süre ve oranlar üzerinden
amortisman ayrılabilecektir.
[1] Sanat eseri nedir? https://nenedir.com.tr/sanat-eseri-nedir/